İzmir’de Kadın Yönetmenler Haftası

İzmir’de 1-7 Mart tarihlerinde düzenlenecek 2. Kadın Yönetmenler Haftası’nın iki başarılı direktörü yönetmen ve yapımcı Gülten Taranç ile yapımcı ve senarist Şebnem Vitrinel, kendi başarı hikayelerine ek olarak kadın sinemacılara İzmir’i tanıtmak ve 8 Mart öncesinde sektördeki sorunlara değinmek amacıyla, sinemacıları buluşturuyor. Kadın Yönetmenler Haftası'nda, Türkiye’de 10 yönetmenden yalnızca 1’inin kadın olduğunu vurgulanıyor.

İzmir’de yaşayan, Türkiye’nin en genç yönetmeni Gülten Taranç (28) ve yapımcı Şebnem Vitrinel tarafından 1-7 Mart tarihleri arasında bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Kadın Yönetmenler Haftası, sektördeki başarılı kadınları ve filmlerini İzmir’de buluşturuyor. Fiziksel görüntüsü nedeni ile sektörde uzun süre iş bulamadıktan sonra kendi imkanlarıyla ilk uzun metrajlı filmi 'Yağmurlarda Yıkansam'ı çeken ve 3 yıl sonra kendi yapım şirketini kuran Gülten Taranç, Türkiye’nin en genç yönetmeni unvanı ile kadınların karşılarına çıkan her engele rağmen başarılı olabileceğini gösteriyor. Etkinliği özellikle genç kadınlara ilham olabilmek ve sektördeki sorunlara değinmek amacıyla düzenlediklerini söyleyen, 4 uzun metraj filmin yapımcısı Şebnem Vitrinel ise, "Türkiye’de 10 yönetmenden sadece bir tanesi kadın. Sektörün içinden her dakika taciz, her dakika mobbing haberi duyuyoruz. Fırsat eşitliği, setlerde taciz ve şiddet gibi olayların da bu haftada sayılardan yola çıkılarak konuşulmasını istiyoruz" dedi.

Konak Belediyesi ve Fransız Kültür Merkezi'nin destekleriyle düzenlenen etkinliğin programında dördü belgesel olmak üzere 12 uzun metraj ve farklı başlıklar altında 18 kısa metraj film gösterimi, paneller, atölyeler ve yönetmenlerin katılımı ile gerçekleşecek özel gösterimler var. Programda, aynı zamanda anne olan yönetmenlerin yaşadığı sorunlara değinileceği ve sayılar üzerinden televizyon ve sinema sektöründeki kadın çalışanların tartışılacağı paneller Fransız Kültür Merkezi ve Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.


'Biz kadınlar sinema da yaparız, şarkı da söyleriz'
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yönetmenlik Bölümü’nden mezun olduktan sonra uzun bir süre sektörde iş bulamadığını anlatan yönetmen ve yapımcı Gülten Taranç, "Türkiye’nin uzun metraj film çekmiş olan en genç yönetmeni hala benim. En genç olmanın getirdiği bir özgüven oluyor, hata yapma şansı var çünkü. Mezun olduktan sonra kısa filmlerimle yurt içinde ve yurt dışında birçok festivale katıldım. Fotoğraf sergileri açtım. Mezun olduktan sonra İstanbul’a gittim, iki yıl içerisinde, 25 yaşında iken ilk uzun metraj filmim olan 'Yağmurlarda Yıkansam'ı çektim. Filme destek bulamadığım için bankadan kredi çekip yaptım. Bu süreçte Marmara Üniversitesi’nde yine sinema üzerine yüksek lisans yaptım. Hep kadın temaları üzerinde çalıştım. Bütün bunlar durduk yere olmadı, sektörde çok uzun süre iş bulamadım. Kilomla, dış görünüşümle ilgili sıkıntılar yaşadım. Filmimi çektikten sonra da kendi irademle 35 kilo verdim. Benim asıl başarı hikayem bu. Bir insan yapmak isterse her şeyi yapabilir. Bunu göstermek istedim. Müzik kariyerime de geri döndüm. İnsanlara ‘Siz kadınlar şişman olduğu için sinema yapamayacağını düşünüyorsunuz ama şarkı da söyleriz, sinema da yaparız, fotoğraf da çekeriz’ demek istedim" diye konuştu.

Yeni filmi ‘12’ye 5 Kala’ üzerinde Şebnem Vitrinel ile beraber çalıştığını söyleyen Taranç, "Yaklaşık 10 kısa filmimden 3 tanesi festivallerde gösterildi. Bunların dışında 14 tane video klibim ve firmalar için çektiğim belgeseller var. Bu işleri İzmir’de yaptığım için sektörden uzak kalıyorum. Her ay kadın yönetmenler toplantıları için İstanbul’a gidiyordum ve onları buraya getirme fikri geldi aklıma. Onlar da İzmir’de gösterim yaparsam geleceklerini söyleyip beni desteklediler. İzmir’de uzun metraj film festivali yok ve bu büyük bir açık. En başta insanlar burayı mekan olarak düşünmezler bir festival yoksa burada. Çünkü bu tip etkinliklerde buraya yönetmenler geliyor biz onları gezdiriyoruz, burayla tanışıp burayı yaşıyorlar. Eğer bir festival yaparsam burada film çekilebilir diye düşündüm. Çünkü İzmir’in doğal bir ışığı var, platoları var, iyi insanları var. Kadın Yönetmenler Haftası’nda bu senenin yoğunlaştığımız teması sektörde az oluşumuz olacak. ‘Biz geliyoruz, bize yer açın’ dediğimiz, bu konuların konuşulduğu paneller olacak" dedi.

'Türkiye’de 10 yönetmenden sadece biri kadın'
Kadın Yönetmenler Haftası’nın bir diğer direktörü senarist ve yapımcı Şebnem Vitrinel (50) ise, sinemacı kardeşi Çiğdem Vitrinel sayesinde sektöre adımını atarak, 2009 yılından beri Geriye Kalan, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Neden Tarkovski Olamıyorum filmlerinde ve Babam ve Ailesi isimli dizide senarist, yapımcı, yürütücü yapımcı gibi görevler aldı. Kadın Yönetmenler Haftası’na şehir dışından 25 konuğun geleceğini söyleyen Vitrinel, "Basından arkadaşlarımız ve akademisyen sinemacılar da gelecek. Çünkü tek başına bir iş değil sinema, bir grup çalışması. Bir de, son iki üç yıldır sektörümüzde sık sık gündeme gelen bazı temalar var. Fırsat eşitliği, setlerde taciz ve şiddet gibi olayların da bu haftada sayılardan yola çıkarak konuşulmasını istiyoruz. Hem kadın hem sinemacı olarak nelerimiz var bizim, neleri çözüme ulaştırmamız gerekiyor bunları konuşmak istyoruz. İstanbul’da maliyetler arttı ve iş birliği olanakları azalıyor, bu da film yapma imkanlarını çok zedeliyor. Ben de tüm bu nedenlerle 2 yıl önce İzmir’e geldim. Biz düzenlediğimiz bu hafta ile sektörü biraz İzmir’e taşımaya çalışıyoruz. Kadın yönetmenler haftasının ana cümlesi olarak şunu koyduk: Türkiye’de 10 yönetmenden sadece 1 tanesi kadın. 80 kişilik bir set varsa bazen 10 kişisi bile kadın olmayabiliyor" diye konuştu.

İkisi de ödüller kazandı
Çektiği filmlerle 18 ödül alan Gülten Taranç'ın 'Yağmurlarda Yıkansam' filmine Balkan Film Festivali'nde 'en iyi film' ödülü, aynı filme Barcelona Film Festivali'nde ise 'altın alsan' ödülü verildi. Şebnem Vitrinel 'Geriye Kalan' filmi de 2012 yılındaki 12. Uluslararası İzmir Film Festivali'nde 'en iyi senaryo' ödülünü kazandı. Vitrinel'in 'Neden Tarkovski Olamıyorum' filmine de Frankfurt Film Festivali'nde 'en iyi senaryo' ödülü verildi.

    Yorum Yap